21.07.2013
Pazar günleri Akyaka’da evden çıktığım pek görülmemiştir. Misafirlerime de peşin peşin söylerim, haftasonu gelirseniz evde benimle oturursunuz diye. Tamam burası benim için dünyanın en güzel yeri olabilir ama pazar günleri yemek yemiş Gremlin’e dönebiliyor. Tüm o sempatisi piknik sevdasıyla etrafı kirleten insanlara kurban gidiyor. Bunu görüp de tatlı canımı sıkmamak için evden hiç çıkmıyorum. Gerçi eğer misafirim yoksa hiç evden çıkmıyorum sayılır, evden çıkmama özgürlüğünden güzel şey yok çünkü.
Çarşaf ve yastık kılıfı değiştirmeyi çok seviyorum. Aldığım takımların uykuma etkisi olduğuna dair bir inancım var. Mesela bugün yastık kılıflarımda balonla gezi yapan inanlar var, çarşafımda da Londra’nın belli başlı bölgelerinin ismi. Bu geceden itibaren rüyalarımda seyahatler yapacağıma inanıyorum. Çok sevsem bile eğer bir çarşaf takımımı kullanırken çok hasta olduysam onu bir daha kullanasım gelmiyor. Uykusuz gecelerimi hatırlatan bir şey istemiyorum çünkü.
Keşke her şey yastık kılıfı değiştirmek kadar kolay olsaydı.
aslında Akyaka’nın en güzel zamanları bu zamanlar değil. Akyaka’nın en güzel zamanlarında siz burada yoksunuz açıkçası kimse burada yok. Ne zaman Akyaka’da piknikçiler, tatilciler olmazsa Akyaka o zaman güzel, ne zaman oradaki barlar çalışmıyor, köfteciler açılmıyor işte o zaman güzel Akyaka